İKİNCİ YARISI

Ben artık ikinci yarıya girdim. Ve her fani gibi ben de birinci yarıdan ders aldığımı zannediyorum. Daha da fenası, bu derslerin işe yarayacağına dair bir ümidim var. Hayat denen şeyin her insanla yeniden sıfırdan başlaması ne büyük bir saçmalık!
***
…Çünkü birinci yarıyı herkes gibi otuz beş yıl olarak tamamlamış olsan da ikinci yarının ne kadar süreceğini bilmiyorsun. Birinci ile ikinci yarı arasındaki en ölümcül farkın bu olması dehşete düşürüyor insanı.

Kitap
Hakkında

“İnsanın ancak yalnızken yapabileceği şeyler vardır. En pamuk şekeri aşkta bile insanın, sanki terk ettiği tek kişilik evinde, eski iç evinde özlediği bir şeyler kalır. Ve bu özlenenler içinde en içe işleyeni yalnızlık laciverdidir. Sabah gelen o “hayret vakti!”
Bazen yolculukta olur bu mavi. Sabaha kadar süren yolculukta, buğulu camda, yol yol akan camda, gün aydınlanır. Gece öyle bir döner ki sabaha, bir çocuk hayretiyle kalakalırsın.
Yalnızlara kalsın…
Bazen evde olur bu mavi. Sabaha kadar oturursun. Saat sana aittir nasılsa, kimse yoktur. Niyeyse oturmuşsundur sabaha karşı, evin ışıkları açıktır. “Artık yatsam mı?” dersin, sıkıla sıkıla. Kalkarsın, evin ışıklarını söndürürsün ve…
Evin içi kararınca, işte o anda camların dışı aydınlanır. Ne sabahtır o an ne de artık gece seni saklamaktadır. Camı açarsın, bir yalnızlık fotoğrafı olursun. Kederli gibi olursun, neşeli gibi ve sanki her şeyi anlar ve her şeyi içine sindirirsin.
Sokağa bakarsın, tepende uçan sabah kuşlarına. Hayret edersin. Bu maviyi ne zaman görsen sanki ilk kez görüyor gibi hayret edersin… Sabah bu kadar mı güzel olur, her seferinde kendine bunu dersin.
Biri varsa hayatında işte o maviyi niyeyse pek görmezsin. Yalnız insanlarındır o mavi, rahat bırak! Sen git yat ısıtılmış yatağa, sevdiğin ayaklarını ısıtsın. Bırak bari bu sabah mavisi yalnızlara kalsın.”

Görüşler

Ece Temelkuran, hangi alanda, ne yazarsa yazsın hep aynı şeyi yapıyor; hayattaki parçaları birleştirmeye, görünmeyenleri, görmezden gelinenleri göstermeye çalışıyor. Köşe yazılarında, romanlarında ve diğer kitaplarında… İkinci Yarısı’nda da durum böyle. Kitaptaki yazılar neyle ilgili olursa olsun; hayatı hakkıyla yaşamayı ve yaşayamamayı dert ediniyor.

Hasan Cömert Ntvmsnbc

Ece temelkuran bir dost gibi kendini anlatıyor, içten, aynı masada sohbet ediyormuşçasına. Hem de öyle şeylerden bahsediyor ki kadınlar, çocuklar, ölüm, yaşam, özgürlük ve hayata dair, insana dair birçok şey. Fikirlerini, sohbetini duymak isteyeceksiniz.

Samiye Ulubaş Goodreads

İkinci Yarısı’nı okurken kendi hayatlarımızın belki de devam eden birinci yarılarından kesitler görüp, “evet ben de yaşadım, biliyorum” diyecek, ikinci yarının stabilize yolundan savrulmamak için birinci yarınızı iyi tanıyacaksınız…

Zafer Ekin Blog Yazarı

Güzel söylemiş Ece Temelkuran: “Her küçük yara, bardağı taşıran son damla.”

Okur yorumu Blog Yazarı

Zaten hepsini daha önce yayınlandığı gün okuduğumdan, benim için yabancı olmayan bu yazılar kendisinin feminist tarafını görmemi sağladı daha çok…

Okur yorumu Blog Yazarı