İÇ KİTABI

Kutsal kitaplar bile söz etmemişse bizden, mutlaka bir bildiği vardır göklerin. Her bir şeyin varlığını tarif eden kutsal kitaplar bile bize dair bir cümle sarf etmekten kaçınmışsa, demek ki yerimiz yok yeryüzünde. Çünkü tanrı bile biliyor işte, ruhumuzun ayazıyla dondurup buza çevirebileceğimizi bütün masalları. Sonra bu buzdan masal kulesine bir tekme atıp yerle bir edebileceğimizi bütün inanılacak hayalleri, üstelik en kalpten üzülecek biz olsak bile, yeryüzünde tutunacak hiç bir masalın kalmayışına.
Müjdeliyorum: Yeni çağın yeni kıtası, “iç”tir.
Kıpırtısız seyahatlerin vakti gelmiştir. Pek yakında insan, kendi “iç”ine gidecektir.
Ve: Kendimden bir melek kopartıp fırlattıysam bile “sözlü” âleme, yine de hiçbir şey onu bir karıncaya çeviremeyecektir. İşte bu yüzden, atıp çözdüğüm düğümleri, bu iç yolculuk hikâyesini -elbette hâlâ taşıyorsa meleksi kıpırdanışları- bu sözleri, sadece melekler sevecektir.

Kitap
Hakkında

Biz böyle ölürüz. Kalbimizden giderek sona ereriz.
Katılarak boğulacağını bildiği için asla o şarkıya başlamayanlar,
Kalbini çıkarıp son satıra koyması gerektiğini bildiği için şiirden yana ağzını açmayanlar,
Kafatasını çatlatacağı için “delirmek” ten uzak duranlar,
Hareket tamamlandığında parçalanıp dağılması gerektiği için asla o dansa başlamayanlar,
Geri dönmeyi beceremeyecekleri, bir kez gitseler artık hep gideduracakları için asla çekip gitmeyenler,
Cümle bittiğinde ölmek zorunda kalacağı için lafa hiç başlamayanlar…

Onlar bizdendir. Biz yapılan dansı, şiiri, cümleyi, delirmeyi, sözü bilmeyiz. Biz, bu dilleri bilmediğimiz için, kalbimizi yakarak öleceğiz.

Görüşler

“Her sonuna geldiğinizde tekrar okuma isteği uyandıran bir kitap İç Kitabı.”

Okur yorumu

“Bu kitabı okurken bir paragraf, bir cümle, hatta ve hatta cümlenin içindeki bir benzetme bile bir anda “içi”nizi yakar. Kafanızı kaldırırsınız kitaptan, düşünmeye başlarsınız, kendinize geldiğinizde ne kadar zaman geçtiğini hatırlamadan…”

Okur yorumu

“Bazı kitaplar vardır, ilk cümlesinden itibaren sizi sarıp sarmalamaya kuşatmaya başlar kelime kelime, sonra bitmesin  diye hecelere bölersiniz tadı kalır, iz bırakır çok derinlerinize. Başucunuzda kendine bir yer bile bulmuştur çoktan, bakarsınız ki aynı yastığa baş koymuşsunuz aynılaşmışsınız çabucak, ısınmış ve koynunda uyumuşsunuzdur çoğu geceler. Hep dilinizin ucuna kadar gelip de bir türlü uygun kelimeleri bulamayışlarınız en güzel cümlelere bürünmüş karşınızdadır işte! Açarsınız algılarınızı başlarsınız okumaya, gidersiniz çok uzaklara, sonra dönemez kalırsınız oralarda…”

Okur yorumu

“… Aslında bu kısacık ama ömür boyu yetecek kitap. Neresini anlatsam anlatmadığım yerler eksik kalacak, birbirini tamamlaması gereken cümleler olmayacak yerinde.”

Okur yorumu