Ekmek mi özgürlük mü?

Tunus’ta seçimler bugün yapılıyor

“HAYIR hayır! El Kutub!” Elimdeki seçime katılan seksen bir partinin bulunduğu listeden Yusuf Ferhad ile El Kutub koalisyonunun adını bulmaya çalışıyoruz. Uluslararası düşünce kuruluşlarından biri tarafından hazırlanan benim listemde öyle bir şey yok. Ettajdid diye bir şey var, açılımı Modern Demokratik Merkez Koalisyonu.

“Bu işte!” diye gösterip “Biraz karışık” diyor Tunus’un en büyük caddesi Burgiba üzerinde seçim çalışması yapan parti çalışanı Yusuf Ferhad: “Zaten işler bu yüzden gerginleşebilir”. Tunus bugün seçimlere gidecek ve evet, işler biraz karışık. Bu yüzden şehrin büyük binalarından bazılarının bir yüzüne dev çizimler asmışlar. Bir seçmenin evinden çıkıp, oy sandığına nasıl gideceğini, nasıl oy kullanacağını anlatıyor.

Her şey çocuğa anlatılır gibi anlatılmasına rağmen karışıklık sürüyor. Çünkü seçimlerden önce seçmen kütüğü hazırlanmış fakat tam anlamıyla başarılı olunamadığı için en son olarak herkesin kimlikle doğrudan sandığa gitmesi söylenmiş. Bu durumdamükerrer oy kullanımı nasıl engellenecek? Orası belli değil ve bu yüzden sadece şehre gelen bin 500 gazetecinin elindeki parti listeleri değil, Tunusluların da kafası karışık. Seçimlerden sonra bu yüzden kavga çıkmasını bekliyorlar.

BOŞ DİKDÖRTGENLER

Eylül başında Tunus’ta duvarlara içlerinde sayılar olan dikdörtgenler çizilmeye başlanmıştı. Buradakilerin de önce anlamveremediği bu boş dikdörtgenlerin sonra seçim propagandası için hazırlanan alanlar olduğu ortaya çıktı. Yüzü aşkın sayıdaki partiden seçime katılacak olan seksen biri, seçilecek Ulusal KurucuMeclis için önerdikleri listeleri buraya asacaklardı. Nitekimöyle de oldu. Fakat gelin görün ki otoriter bir yönetimden yeni kurtulan, ekonomik sorunları ciddileşen ve yeni buldukları özgürlüğün tadını çıkarırken sokak gösterilerine ağırlık veren, örgütlenme çalışmalarında acemi olan partilerden bir bölümüne ayrılan dikdörtgenler hâlâ boş duruyor.

Diğer listelerdeki siyasetçileri ise pek tanıyan yok. Üstelik görünüşe bakılırsa koskoca bir devrimden(!) ayrıntılarıyla can sıkan bir seçime indirgenen süreç Tunusluların biraz da canını sıkıyor gibi. İki gündür buradayımve durup da duvarlardaki listelere bakan pek Tunuslu görmedim. Hatta öyle ki benimgibi yabancı gazetecilerin birçok Tunusludan listelere, seçimde neyin seçildiğine (birçoğu hâlâ parlamento seçimi yapıldığını sanıyor) ve seçimprosedürüne daha hâkimolduğunu söyleyebilirim. Tunuslular ise propaganda döneminin başladığı 1 Ekim’den beri ulusal televizyon kanalına her akşam çıkan 20 yeni adayın kimler olduğunu anlamaya çalışmaklameşgul. Üç dakikalık konuşma hakkı verilen adayların çoğu politikaya yeni giren yüzlerden oluşunca ortaya çıkan politik kakofoniyi tahmin edebilirsiniz.

ÜÇ ANA GÜÇ

Hakikaten sıkıcı olan ayrıntıları geçersek bu seçimde üç ana güç var. Birincisi yerleşik solmuhalif partiler, ılımlı siyasal İslam’ı temsil eden En- Nahda ve ayaklanmaların ardından kurulan sol koalisyonlar. Yapılan iki kamuoyu yoklamasının sonuçlarına göre kurulacak KurucuMeclis’te ülkenin devrik lideri Bin Ali döneminde de var olan Ettakol-Emek ve Özgürlük için Demokratik Forum, En-Nahda, İlerici Demokrat Parti en büyük payı alacak gibi görünüyor. Solun kendi içindeki ayrışmayı gidermek için yapılan çağrılara rağmen sol seçime küçük parçalara ayrılmış halde giriyor. Ayaklanmaları başlatan ve katılan gruplara en yakın olan Kutub Koalisyonu, kamuoyu yoklamaları yapan uluslararası şirketlerin kendilerini sevmediği için oylarını düşük gösterdiğini söylese de durumözgürlükçü sol açısından çok parlak değil. Üç küçük sol parti ve beş sivil toplumörgütünden oluşan koalisyon, KurucuMeclis’te yüzde iki ile temsil edilecek gibi görünüyor. Kendilerine sorarsanız yüzde 10’dan daha aşağı olamaz.

MİDE Mİ, BEYİN Mİ ÖNCE YANAR?

Tunus’taki bütün yolların birleştiği Burgiba Bulvarı üzerinde bütün partilerin seçimmasaları var. Balonlar,müzikler, el ilanları, sokaklarda sizi durdurup seçimlistelerini anlatan insanlar… Bütün bu gürültünün ve ayrıntının temelindeki çekişme ise son derece net. Eğitimli, seküler orta sınıf ile tutucu yoksullar arasında geçecek seçim. En-Nahda her ne kadar “takiye” ile suçlansa da en bilinenmuhalif parti. Bölgede siyasal ılımlı İslam seçeneğini kendi çıkarlarına yakın bulan bölgesel güçler tarafından da desteklenen parti yoksul semtlerde ayni yardımlar, toplu sünnet ve düğünleriyle yaptığı propagandayı sürdürürken yukarıda da anlattığımgibi sol koalisyon şehrin en işlek caddesinde üst orta sınıfla konuşuyor. Emek ve özgürlük? İşsizlikten kendini yakan bir genç adamı kendine simge olarak seçen bir devrimin sonunda yapılacak seçimde hangisinin galip çıktığını yarın yazacağım. Şimdilik Tunus sokaklarına bakınca bir kez daha insanınmidesinin beyninden daha önce yanmaya başladığını göreceğiz gibi duruyor. Daha önce kaldığımotelin çalışanı Kamal ile karşılaşıyorum. Seçimlerle ve yabancı gazeteci bolluğuyla ilgili şakalaştıktan sonra “En-Nahda’ya vereceğimoyumu” diyor. Kamal kadınlara bakmayı seviyor, biliyorum. “Ama Burgiba Caddesi’ndekiler” diyorum, “En-Nahda’nın kadınları örteceğinden korkuyor. Ne dersin?” Kahkaha atıyor…