BİZ BURADA DEVRİM
YAPIYORUZ SİNYORİTA

“Sen bir rota çizmiş olsan da kesinkes, yolun hep bir planı vardır senin hakkında. Yolları yolculuk, yola çıkanı yolcu yapan budur. Aldanmazsan, kapılmaz ve yanılmazsan varamazsın yolun gideceği yere. Yolculuğun gizi budur: Kaybetmezsen yolunu bulmazsın aslında.”

“İnsanlar yeterince haksızlığa uğradığında, yeterince dövüldüğünde çocuklar, insanlığa saldırırlar. Acı, adaletsizlik ve vicdansızlıkla yeterince hırpalandığında, kendi kendini imha eden bir organizmadır insanlık.”

Sadece uzaklardan gelenler bilirler evlerinin kokusunu. Yollara belki de evlerimizin gizini ve evlerdeki hallerimizi anlayabilmek için çıkılır.

Kitap
Hakkında

Köleler bir gün o kadar çoğalacaklar ki yerleştirilip sıkıştırıldıkları yoksullar kampına sığamaz olacaklar. Yoksullar bir gün o kadar acıkacaklar ki bütün dünyayı yemek için yola çıkacaklar. Bir gün yoksullar, evlerinden çıkacaklar. Eskisi kadar uzak değil o gün. Yani sakın, “Belki biz göremeyiz,” diye başlamayın cümleye. Korkarım bugün yaşayanlarımızdan birçoğu görecek o günü. Afrika’da zorla savaştırılan çocuklar, Avrupalı ailelere satılan Uzakdoğulu çocuklar, ABD’de binlerce “ter dükkânında” aç çalıştırılan çocuklar, Çin’de, çalışırken çişe gitmelerine bile izin verilmeyen küçük kızlar… Bütün bunlar büyüyecek ve bir gün dayanamayacaklar. Bu topraklar da cevap verecek olan bitene elbette. Bu ülkede de bir şey olacak. Nasıl olacak peki? Ağzını açtığında yoksulları bu memleketin ne diyecek?
***
Venezüella’ya bu yüzden gitmek gerekiyordu. Yoksulları isyan eden, devrimi yoksulları tarafından yapılan bu ülkeyi görmek gerekiyordu. Adlı adınca söyleyeceksek, devrim nasıl yapılır, anlamak gerekiyordu.

Görüşler

Bu kitap 21. Yy. sosyalizminin önemli deneyimlerinden biri olan Venezuela devriminin inşa ve gelişimini aktarıyor. Kitap ciddi bir araştırma çalışması olarak görülebilir. Kitabın büyük bir bölümü yerel halkın devrim hakkındaki düşünce ve faaliyetlerinden oluşuyor. Bu durum konu hakkında en ufak bir bilgi sahibi olmayan kişilerin bu kitabı okuyabilecekleri anlamına geliyor. Kitabın dili de aynı oranda basit ve karmaşadan uzak olması okuyucuyu kitlesinin herhangi bir sınırlayıcılığının olmadığını gösteriyor. Bu nokta bu kitabı diğer araştırmalardan veyahut izlenim notlarından ayıran en önemli özelliklerden biri olduğunu düşünüyorum. Genellikle önyargı ve dezenformasyondan ötürü yaşanan bilgi kirliliklerini temizleyecek nitelikte olan bu kitap bir bakıma da Latin Amerika ülkeleri ile kaderimizin aynı olduğunun altını çiziyor. Başka bir dünya mümkün kelimesi birçoğumuz açısından ütopik görünse de Küba ve Venezuela devrimleri bizlere gerçekten de başka bir dünyanın mümkün olduğunu gösteriyor. Chavez artık yok ama geriye güzel bir miras bıraktı: Kapitalizme karşı alternatif bir toplumun halkla birlikte nasıl inşa edileceğini.

Goodreads

Dünyanın bambaşka yerlerinde, bambaşka kültürlerde muhalif görüsün ortak yanlarını görmek iştah acıcıydı.

Goodreads

Peşinde koştuğumuz “Daha yaşanabilir bir dünya” hayalini, yaşadıkları penceresiz, küçük -ama güzel bir dünya kadar büyük- barakalarda yardımlaşarak, paylaşarak ve örgütlenerek gerçekleştirenlerin hikâyesini; sıcak, akıcı ve merak uyandıran bir dille anlatmış Ece Temelkuran. Devrim’in hayal olmadığını, devrimcilerin ise korkunç yaratıklar hiç olmadığını görmek ve Başkan Chavez’i, Kurtarıcı Simon Bolivar’ı, Devrim’in isimsiz kahramanları olan halk ve hatta Chavez muhaliflerini daha yakından tanımak isteyenler için tavsiye ederim kitabı. Hatta kendisi, konuyla uzaktan yakından ilgisi olmayanlar için de basit ve anahtar kelimeler üzerinden parça parça sunulan bir bilgi kaynağı olduğunu ifade ediyor kitabın. Venezüellalılar ise Temelkuran’dan tek bir şey istiyor: “Biri bizi anlatmalı, doğru anlatmalı.”

Goodreads